S&P Global, önümüzdeki 10 yılda ülkelerin yüksek borçluluk seviyeleri ve borçlanma maliyetleri nedeniyle yabancı para cinsinden borç temerrütlerinde artış riski olduğunu belirtti. Analist Giulia Filocca, 2000-2023 yılları arasındaki temerrütlerin, kurumsal zayıflıklar, mali zorluklar ve borç kompozisyonundaki bozulmalar gibi faktörlerden kaynaklandığını vurguladı. Bu değerlendirme, özellikle net dış yükümlülükleri yüksek olan ülkelerin risk altında olduğuna işaret ediyor ve küresel ekonomik belirsizliklerin borç piyasalarını daha kırılgan hale getirebileceğini gösteriyor.
Çin’in Eylül ayı ihracat ve ithalat verileri, yıllık bazda sırasıyla %2,4 ve %0,3 artış gösterdi. Ancak bu veriler beklentilerin altında kalarak ülke ekonomisindeki yavaşlamayı doğruladı. Çin’in ticaret dengesi de 82 milyar USD olarak açıklandı ve 89 milyar USD beklentisinin gerisinde kaldı. Bu veriler, Çin ekonomisinde küresel talep zayıflığının ve ticaret performansındaki yavaşlamanın devam ettiğini gösteriyor.
Almanya ekonomisi için Bloomberg tarafından düzenlenen anket sonuçları, 1990 yılından beri ikinci kez üst üste daralma beklentisinin olduğunu ortaya koydu. 2023 yılında Almanya, %0,3 oranında küçülen tek G7 ekonomisi olurken, 2024’te de daralacağı öngörülüyor. 2025 yılı için ise büyüme tahminleri %1’den %0,8’e düşürüldü. Almanya hükümeti de bu yıl için %0,3 olan büyüme tahminini %0,2 daralmaya revize etti ve 2025’te %1,1 büyüme ile yavaş bir toparlanma beklediğini duyurdu. Bu, Almanya’nın sanayi ve ekonomik performansının zayıf kalmaya devam edeceğini ve Avrupa ekonomisinin genel görünümünü baskılayacağını işaret ediyor.
Fed üyeleri, ekonomik görünüm ve beklentiler üzerine açıklamalarda bulunmaya devam ediyor. Fed Yönetim Kurulu Üyesi Christopher Waller, enflasyonun arttığını ve ABD ekonomisinin beklenenden daha güçlü olduğunu belirtti. Waller, faiz indirimleri konusunda dikkatli olunması gerektiği çağrısında bulundu. Minneapolis Fed Başkanı Neel Kashkari ise mevcut politika duruşunu kısıtlayıcı olarak nitelendirerek, gelecek çeyreklerde ılımlı faiz indirimlerinin uygun olacağını ifade etti. Bu açıklamalar, Fed’in para politikasını dikkatli bir şekilde yönetmeye devam edeceğini gösteriyor ve ekonominin güçlü seyrine rağmen enflasyon risklerinin sürdüğüne işaret ediyor.
Geleceğe Yönelik Öngörüler:
- S&P Global’in borç temerrütleri riski değerlendirmesi, özellikle gelişmekte olan ekonomiler için önemli bir uyarı niteliğinde. Yüksek borçluluk seviyeleri ve borçlanma maliyetlerindeki artış, bu ülkelerin ekonomilerini kırılgan hale getirebilir.
- Çin’in ticaret performansındaki zayıflama, küresel ekonomik büyüme üzerindeki baskıları artırabilir ve Çin’in ekonomik toparlanmasını zorlaştırabilir. Bu durum, Çin’in küresel tedarik zincirindeki rolünü ve diğer ülkelerle olan ticaret ilişkilerini etkileyebilir.
- Almanya ekonomisindeki daralma beklentileri, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) politika kararları üzerinde baskı yaratabilir. Almanya’daki ekonomik zayıflık, Euro Bölgesi’nin toparlanma sürecini yavaşlatabilir.
- ABD’de Fed’in temkinli para politikası, enflasyon risklerine ve istihdam piyasasındaki güçlü seyre bağlı olarak şekillenmeye devam edecek. Fed’in faiz indirimlerini dikkatli bir şekilde yönetmesi, piyasaların beklentilerini şekillendirebilir.
