IMF’nin Dünya Ekonomik Görünüm Raporu‘nun Ekim sayısında, artan jeopolitik tehditler ve politika değişiklikleri nedeniyle 2025 küresel büyüme tahmini 0,1 puanlık bir revizyonla %3,2’den %3,1’e düşürüldü. 2024 küresel büyüme tahmini ise %3,2 olarak sabit tutuldu. IMF, küresel büyümenin zayıf kalacağını, ancak istikrarlı bir görünüm sergileyeceğini öngörüyor. Beş yıl sonraki büyüme beklentisi ise Kovid-19 öncesi ortalamaların altında kalmaya devam ederek %3,1 seviyesinde olacak. Bu, küresel ekonomide uzun vadeli toparlanmanın beklenenden yavaş gerçekleşeceği anlamına geliyor.
ECB Başkanı Christine Lagarde, enflasyonist baskıların tam olarak azaldığını söylemenin henüz erken olduğunu belirtti. Lagarde, 2025 yılında sürdürülebilir enflasyon seviyesine ne zaman ulaşılacağını öngöremediklerini, ancak enflasyonun hedeflenen seviyelere beklenenden daha hızlı inebileceğini vurguladı. Bu açıklamalar, Euro Bölgesi’nde enflasyonla mücadelede dikkatli bir yaklaşımın sürdürüleceğini gösteriyor.
ECB Yönetim Konseyi Üyesi ve İspanya Merkez Bankası Başkanı Jose Luis Escriva, Euro Bölgesi’nde enflasyon verilerinin henüz ECB’nin faiz indirim kararını etkileyecek düzeyde olmadığını açıkladı. Escriva, Aralık ayında faiz indirimine gidilip gidilmeyeceği konusunda henüz bir öngörü olmadığını, verilerin yakından izleneceğini belirtti.
ABD Eylül Öncü Endeks, -%0,5 olarak açıklandı ve beklentilerin (%-0,3) altında gerçekleşti. Bu, ABD ekonomisinin büyüme hızında yavaşlama işaretlerini güçlendiriyor. Ayrıca, Ekim ayı Richmond Fed İmalat Endeksi -14 olarak açıklandı. Beklentilerden (-17) daha iyi gelmesine rağmen, önceki ayki seviyeye göre (-21) daha az bir daralma göstermesi, imalat sektöründeki zayıflığın sürdüğünü işaret ediyor.
IMF, Türkiye’nin 2024 büyüme tahminini %3,6’dan %3’e düşürdü ve 2025 büyüme beklentisini %2,7 ile sabit tuttu. Raporda, Türkiye için 2024 sonu enflasyon beklentisi %43, 2025 yıl sonu enflasyon tahmini ise %24 olarak belirtildi. Ayrıca, işsizlik tahminleri 2024 için %9,3 ve 2025 için %9,9 seviyesinde açıklandı. Bu veriler, Türkiye’nin enflasyonla mücadelesinde sürecin zorlu olacağını ve iş gücü piyasasının baskı altında kalacağını gösteriyor.
Geleceğe Yönelik Öngörüler:
- Küresel büyüme tahminlerindeki düşüş, özellikle gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasındaki toparlanma hızındaki farklılıkları artırabilir. Jeopolitik risklerin küresel ticaret ve yatırım üzerinde baskı yaratmaya devam etmesi bekleniyor.
- Euro Bölgesi’nde faiz indirim kararları, Aralık ayında gelebilecek olsa da, ECB’nin verileri yakından takip ederek enflasyonla mücadelede dikkatli bir politika izlemeye devam edeceği öngörülüyor.
- ABD’de imalat sektöründeki yavaşlama ve öncü endeks verilerinin zayıf seyretmesi, Fed’in para politikasında daha temkinli bir yaklaşım benimsemesine neden olabilir.
- Türkiye’nin büyüme ve enflasyon tahminleri, hükümetin enflasyonla mücadelede daha fazla makro ihtiyati tedbir alması gerektiğini ve ekonominin zorlu bir denge sürecinden geçtiğini gösteriyor.