ABD Ekim Chicago PMI verisi 46,6 seviyesinden 41,6’ya gerileyerek beklentilerin (47) altında açıklandı. Bu sonuç, Chicago iş endeksinin son beş ayın en düşük seviyesinde olduğunu gösterdi. Endeks, 11 aydır daralma bölgesinde yer alıyor ve ABD’nin sanayi sektöründe toparlanmanın yavaş seyrettiğine işaret ediyor.
ABD Eylül Çekirdek PCE, yıllık bazda %2,7, aylık %0,3 artışla beklentilere paralel gerçekleşti. Kişisel gelir %0,3 artarken, kişisel harcamalar %0,5 artış gösterdi. Harcamalardaki bu artışın gelir artışını aşması, kişisel tasarruf oranının %4,8’den %4,6’ya gerilemesine neden oldu. Tüketici harcamalarındaki artış, sağlık ve ulaşım hizmetlerindeki maliyet artışlarından kaynaklandı. İşgücü piyasasında ise işsizlik başvuruları 227 binden 216 bine düşerek beklentilerin altında kaldı. Bu veriler sonrasında OIS piyasalarında, Fed’in Kasım toplantısında 25 baz puanlık bir faiz indirimi ihtimali %83 olarak fiyatlandı.
Euro Bölgesi’nin Ekim ayı TÜFE öncü verileri, aylık %0,3, yıllık %2,0 artışla beklentileri aştı. Çekirdek TÜFE yıllık bazda %2,7 ile yatay kaldı. İşsizlik oranı Eylül ayında %6,3 olarak açıklanarak beklentilerin (6,4) altında kaldı. Euro Bölgesi’nde enflasyon verileri, ECB’nin aşırı faiz indirimlerine karşı tutumunu destekleyici bir nitelikte açıklandı. Enerji maliyetlerindeki yavaş düşüş ve gıda fiyatlarındaki artış, enflasyonist baskıların süreceğine işaret ediyor. ECB Yönetim Kurulu Üyesi Isabel Schnabel, parasal genişlemeye kademeli olarak devam edilmesinin uygun olduğunu belirtirken, ECB Başkanı Christine Lagarde ise enflasyonun tam anlamıyla kontrol altında olmadığını ve önümüzdeki aylarda bir yükseliş yaşanabileceğini öngördü. Orta Doğu ve Ukrayna’daki gerilimler ve kış aylarının yaklaşmasıyla birlikte enerji ve navlun maliyetlerinin daha da artabileceği değerlendiriliyor.
Geleceğe Yönelik Öngörüler:
- ABD sanayi sektöründeki daralma, Fed’in Kasım ayındaki toplantısında faiz indirim beklentilerini destekliyor. Tüketici harcamalarındaki artış, ekonomik büyüme üzerindeki pozitif etkiyi sürdürse de tasarruf oranlarındaki düşüş, tüketicilerin gelecekteki harcamalarını sınırlayabilir.
- Euro Bölgesi’nde enflasyon ve çekirdek TÜFE’deki artış, ECB’nin parasal gevşeme sürecinde aceleci olmaması gerektiğini gösteriyor. Enerji ve gıda maliyetlerinin düşüş hızındaki yavaşlama, enflasyonist baskıların dördüncü çeyrekte devam etmesine neden olabilir.
- Küresel jeopolitik riskler, enerji maliyetleri ve navlun ücretleri üzerinde yukarı yönlü baskı yaratmaya devam ediyor. Euro Bölgesi’nin yıl sonuna doğru enflasyon mücadelesinde zorluklarla karşılaşması bekleniyor.