İngiltere’nin Ekim ayı S&P İmalat PMI verisi, 50,3’ten 49,9’a gerileyerek daralma bölgesine geçti. Bu düşüş, İngiltere imalat sektöründe zayıflamanın sürdüğünü gösteriyor ve sanayi üretimi üzerindeki baskının devam ettiğine işaret ediyor.
ABD’nin Ekim Tarım Dışı İstihdam Değişimi, 12 bin olarak açıklanarak beklentilerin (120 bin) çok altında kaldı ve Ekim 2020’den beri en düşük artışı kaydetti. Bu zayıf veri, fırtınalar ve grevlerin etkisiyle ortaya çıkan iş gücü piyasasındaki yavaşlamayı yansıtıyor. İşsizlik oranı ise %4,1 seviyesinde sabit kaldı. Ortalama saatlik ücretler %0,4 artarak önceki aya paralel gerçekleşti. Bu gelişmeler, ABD iş gücü piyasasının büyüme hızında yavaşlama ve ücretlerde durgunluk yaşandığını gösteriyor.
ABD Ekim S&P İmalat PMI, 47,8’den 48,5’e yükselerek Temmuz ayından bu yana en yüksek seviyede açıklandı. Ancak, ISM İmalat Endeksi 47,2’den 46,5’e gerileyerek zayıf bir görünüm sergiledi. ISM verileri, ABD imalat sektörünün daralmaya devam ettiğini ve yeni siparişlerin bir miktar toparlanmasına rağmen genel olarak talebin düşük kaldığını gösteriyor. Üretim %0,8 düşerken, stok seviyeleri Haziran 2012’den bu yana en düşük seviyeye geriledi. Bu, üreticilerin stoklarını düşük seviyede tuttuğunu ve talepte toparlanma olmadığını işaret ediyor.
Türkiye’nin Ekim S&P İmalat PMI verisi, 44,3’ten 45,8’e yükselse de eşik değer olan 50’nin altında kalarak daralma eğilimini yedinci ayda da sürdürdü. Bu durum, Türkiye imalat sektöründeki zayıflığın henüz tam olarak toparlanmadığını gösteriyor.
Standard & Poor’s (S&P), Türkiye’nin uzun vadeli kredi notunu B+’dan BB-‘ye yükseltti, ancak not görünümünü pozitiften durağana çekti. Bu yıl içinde Türkiye’nin kredi notunda yapılan ikinci yükseltme olan bu adım, TCMB’nin sıkı para politikasının TL’yi istikrara kavuşturması ve enflasyon düşüşünün sağlanması nedeniyle gerçekleşti. S&P Global Ratings Kıdemli Direktörü Frank Gill, enflasyonun yıl sonunda %44 civarında olmasını beklediklerini ve asgari ücrete %30 zam yapılacağını öngördüklerini belirtti. Bu, Türkiye’nin finansal istikrar ve dolarizasyonda önemli ilerlemeler kaydettiğine işaret ediyor.
Geleceğe Yönelik Öngörüler:
- İngiltere’nin imalat sektöründe daralma, ekonomik büyüme üzerindeki baskıları artırabilir. Brexit sonrası dönemde sanayi üzerindeki belirsizliklerin devam etmesi, sektör için toparlanmayı zorlaştırabilir.
- ABD iş gücü piyasasındaki yavaşlama, Fed’in para politikasında daha esnek bir yaklaşım izlemesine neden olabilir. İş gücü piyasasında yavaşlayan büyüme, tüketici harcamalarını olumsuz etkileyebilir.
- Türkiye’nin kredi notundaki artış, finansal istikrar açısından olumlu bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Bu durum, Türkiye’nin dış borçlanma maliyetlerini düşürebilir ve yatırımcı güvenini artırabilir. Ancak yüksek enflasyon ve asgari ücret artışı, enflasyonla mücadelede zorluk yaratabilir.
